Ayvadere HES’te vatandaş haklı çıktı
‘ÇED gerekli değildir’ kararını Danıştay bozdu.
BÖLGE MAHKEMESİNİN KARARINI DANIŞTAY BOZDU TRABZON’UN
Araklı ilçesindeki Ayvadere HES Projesi için verilen “ÇED gerekli değildir” kararına çevre sakinleri tepki göstermişti. Bölgenin heyelan bölgesi olduğuna dikkati çeken bölge sakinleri HES projesine karşı dava açarken, yaşam alanlarını korumak için de çeşitli protestolarda bulunmuştu. Danıştay Altıncı Dairesinden de Ayvadere HES için karar geldi. Danıştay, Trabzon İdare Mahkemesinin “Çevresel Etki Değerlendirme Gerekli Değildir” kararı için aldığı hukuka uygundur kararını bozdu.
ÇEVRE BİLİMCİ, PROJENİN İPTAL EDİLMESİNİ İSTEDİ
Davayı açan çevre bilimci Yusuf Durmuş, “Danıştay bizi haklı bulmuştur. Trabzon İdari Mahkemesinin uygulamalarını yanlış bulmuştur aldığı kararı bozmuştur. Yeniden çevre konusunda uzman kişilerin bilir kişi incelemesinin yapılmasına karar verilmiştir. Buradan şu anlam çıkıyor. Uzman olmayan kişiler rapor hazırlamışlardır ve raporları doğru değildir. Bu nedenle bu proje tamamen iptal edilene kadar mücadelemiz sürecektir ve proje iptal edilecektir.” açıklamalarında bulundu. Trabzon’un Araklı ilçesindeki Ayvadere HES Projesi için verilen “ÇED gerekli değildir” kararına çevre sakinleri tepki göstermişti. Bölgenin heyelan bölgesi olduğuna dikkati çeken bölge sakinleri HES projesine karşı dava açarken, yaşam alanlarını korumak için de çeşitli protestolarda bulunmuştu. Danıştay Altıncı Dairesinden de Ayvadere HES için karar geldi. Danıştay, Trabzon İdare Mahkemesinin “Çevresel Etki Değerlendirme Gerekli Değildir” kararı için aldığı hukuka uygundur kararını bozdu.
DANIŞTAY BİLİRKİŞİLERE DİKKAT ÇEKTİ
Danıştay aldığı kararda, “Trabzon Valiliğinin 10/08/2022 tarihli ve Trabzon ve Rize İlleri Yerel Yönetimleri Katı Atık Tesisleri Yapma ve İşletme Birliğinin 08/08/2022 tarihli dilekçelerinin incelenmesinden; bilirkişilerden ziraat mühendisi Çoşkun Kuturoğlu’nun 20/10/2004 tarihinden bu yana Maçka Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünde; çevre mühendisi Hikmet Tarakcı’nin ise, 02/10/2006 tarihinden bu yana Trabzon ve Rize İlleri Yerel Yönetimleri Katı Atık Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği’nde görev yaptığı, söz konusu İşletme Birliğinin, 27/10/1997 tarih ve 97/10183 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kurulduğu, resmi web sitesinde yer alan bilgilere göre, Birlik Başkanlığı görevini ise halen Trabzon Valisinin yürüttüğü görülmektedir. Ayrıca; dava dilekçesinde, uyuşmazlık konusu projenin, aralarında nesli tükenme tehlikesi altında olan kırmızı benekli alabalık başta olmak üzere çok sayıda canlı türü üzerinde olumsuz etkileri olacağı yolunda iddialarda bulunulmasına karşın, bilirkişi heyeti içerisinde, fauna uzmanının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, bilirkişilerin tarafsızlığı konusunda davanın taraflarında hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde, üniversite öğretim üyeleri arasından seçilecek aralarında inşaat mühendisi, jeoloji mühendisi, harita mühendisi, çevre mühendisi, ziraat mühendisi ve fauna uzmanı olmak üzere, gerekirse başka dallardan da öğretim üyeleri seçilerek oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetiyle mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve projenin çevresel etkilerinin değerlendirilmesi suretiyle düzenlenecek rapor dikkate alınarak, işin esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine ilişkin temyize konu Trabzon İdare Mahkemesinin kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir.” denildi. Davayı açan Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Yusuf Durmuş, kararın ardından açıklamalarda bulundu. Çevre Bilimci Durmuş, “Trabzon Araklı Karadere kanyonu gözün aydın. Ayvadere HES ile ilgili Trabzon İdari Mahkemesinin aleyhimize aldığı karar nedeniyle Danıştaya başvurmuştuk. Danıştay bizi haklı bulmuştur. Trabzon İdari Mahkemesinin uygulamalarını yanlış bulmuştur aldığı kararı bozmuştur. Yeniden çevre konusunda uzman kişilerin bilir kişi incelemesinin yapılmasına karar verilmiştir. Buradan şu anlam çıkıyor uzman olmayan kişiler rapor hazırlamışlardır ve raporları doğru değildir. Bu nedenle bu proje tamamen iptal edilene kadar mücadelemiz sürecektir ve proje iptal edilecektir. Haklılığımızı ikinci kez ortaya koyuyoruz başaracağız. Bu yanlışı yapanlar eninde sonunda yaptıklarının karşılığını alacaklardır. Bu yanlışa karşı direnen, mücadele eden, herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.” açıklamalarında bulundu.
Songül MAZLUM
Günebakış Gazetesi