GündemSağlıkYaşam

Diyanet: Oruçlu İken Aşı Olmakta Bir Sakınca Yoktur

2021 Yılı Ramazan Ayı Faaliyetleri Tanıtım Programı’nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ramazan temasını açıkladı ve salgın nedeniyle teravih namazlarının evlerde kılınmasının daha uygun olacağına karar verdiklerini söyledi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen 2021 Yılı Ramazan Ayı Faaliyetleri Tanıtım Programı’nda konuştu.

12 Nisan Pazartesi akşamı kılınacak teravih namazının ardından 13 Nisan Salı günü tutulacak ilk oruçla Ramazan ayına girilmiş olacağını ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Ramazan ayının müminlere yaratılış gayesini ve sorumluklarını hatırlattığını söyledi.

Başkan Erbaş, Ramazan ayının Allah’ın güzide bir armağanı olduğunu belirterek, Ramazanın Müslümanları insanî değerlerle ve ahlaki erdemlerle eğiten müstesna bir okul olduğunu kaydetti.

Her yıl Ramazan ayında İslam’ın hayat veren ilkelerinden birini gündeme taşıdıklarını hatırlatan Başkan Erbaş, “Bu sene de Ramazan ayının temasını, “Şifa Ayı Ramazan” olarak belirledik. Mümin gönüllerde on bir ayın sultanı olarak yer eden Ramazan, bütün mahiyetiyle maddi ve manevi hastalıklarımız için bir şifa kaynağıdır, şifa ayıdır.” dedi.

Başkan Erbaş, Ramazan ayının bütün yönleriyle bir şifa ayı olduğunu hatırlatmak için bu temayı seçtiklerini dile getirerek, şöyle konuştu:

“Ramazan, her türlü günah ve hatadan hicret ederek ruhumuzu esaretten kurtardığımız ve böylece huzur bulduğumuz, halimizi Allah’a arz ederek aczimizi itiraf edip gurur, kibir gibi hastalıklardan kurtulmayı umduğumuz bir şifa ayıdır. Ramazan, “Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe hayra ulaşamazsınız.” buyuran Rabbimizin ikazı doğrultusunda hayır-hasenatımızla, yoksul, kimsesiz, garip ve muhtaçların dertlerine derman olarak cimrilik ve bencillik hastalığımızı tedaviye yöneldiğimiz bir şifa ayıdır. Haddizatında bütün ibadetler; namazlarımız, zekatlarımız, oruçlarımız, dualarımız, mukabelelerimiz, hatimlerimiz, sadakalarımız manevi olarak bizleri güçlü kılan, kalbimizi arındıran, umudumuzu artıran, zorlukların üstesinden gelmede bize güç veren nimetlerdir. Peygamberimiz (s.a.s.) “Oruç sabrın yarısıdır.” buyurarak bir taraftan orucun arzu ve ihtiraslara karşı bir irade eğitimi olduğunu, diğer taraftan “Her şeyin bir zekâtı vardır bedenin zekâtı da oruçtur.” hadis-i şerifi ile de orucun bedenimiz için sıhhat, ruhumuz için ise manen arınma vesilesi olduğunu belirtmiştir.”

“Çocuklarımızın, Ramazan’ın güzelliklerini daha çok yaşaması için planlar yapmalıyız”

Bu Ramazan ayını da, bir yılı aşkın süredir devam eden salgın hastalık şartlarında karşılandığına işaret eden Başkan Erbaş, “Daha çok ailemizle geçireceğimiz bu dönemi aile bağlarımızı güçlendirmek için fırsat olarak görmeliyiz. Ramazan’ın manevi güzelliklerini evlerimizde aile bireylerimizle birlikte yaşamaya daha çok özen göstermeliyiz. Ailemizle birlikte ibadet ederek, Kur’an okuyarak, sohbet ederek, iftar ve sahurumuzu birlikte yaparak en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Özellikle çocuklarımızın, Ramazan’ın heyecanını ve güzelliklerini daha çok yaşaması için planlar yapmalıyız.” diye konuştu.

“Diyanet TV ve Diyanet Radyolarında Ramazan’a özel programlar gerçekleştireceğiz”

Başkan Erbaş, Diyanet TV ve Diyanet Radyolarını Ramazan’a özel yayınlar hazırladıklarını ifade eden Başkan Erbaş, “Yayınlarıyla milletimiz için adeta bir okul, bir mektep haline gelen Diyanet Televizyonumuz ve radyolarımızda, Diyanet Radyo, Kuran Radyo, Risalet Radyo isminde üç radyomuz var, Ramazan’a özel programlar gerçekleştireceğiz. Ayrıca bu bereketli zamanları daha çok okumaya ve tefekküre vesile kılmak amacıyla Türkiye Diyanet Vakfımız ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın yayınlarının herkese ulaşması için kitap kampanyaları düzenleyeceğiz.”  ifadelerini kullandı.

“Yapacağımız yardımlarla fakirin, fukaranın iftar sofralarında gönüllerimizi buluşturacağız”

Ramazan ayının aynı zamanda bir yardımlaşma ve paylaşma mevsimi olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, “Zekatlarımızla, fitrelerimizle, sadakalarımızla, kardeşliğimiz pekişmekte, gönüller birleşmekte ve hayat bereketlenmektedir. Salgın sebebiyle bu sene kalabalık iftar sofralarımız olmayacak ama bu durum iftarlarımızı paylaşmaya asla engel değildir. Yapacağımız aynî ve nakdî yardımlarla fakirin, fukaranın iftar sofralarında gönüllerimizi ve dualarımızı buluşturacağız.” şeklinde konuştu.

“61 milyonluk yardım yapacağız”

Türkiye Diyanet Vakfının Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan vesilesiyle yardım organizasyonları yapacaklarını aktaran Başkan Erbaş, “‘Kardeşlerini Unutma Beklenen Sensin’ temasıyla yürüttüğümüz 2021 yılı ramazan programı kapsamında yurt içinde 81 il ve bütün ilçelerde, yurt dışında ise mağdur, mazlum ve muhtaç, garip, gurebâ insanların yaşadığı bölgelerde Ramazan ayının manevi iklimini yaşayacağız, yaşatmaya çalışacağız inşallah.” diye konuştu.

“Gıda, alışveriş kartı, bayramlık kıyafet gibi hazırlıklarla toplamda 61 milyon Türk Lirası yardım yapacağız.” diyen Başkan Erbaş, şunları söyledi:  

“Yardım yapmak isteyen kardeşlerimizle, yardıma ihtiyacı olan kardeşlerimizi buluşturacağız. Vakıfların amacı budur. Yardım yapmak isteyenlerden alır, yardıma muhtaç olanlara ulaştırır. 46 yıldır Türkiye Diyanet Vakfımız bunu en güzel bir şekilde başarmış, bundan sonra da inşallah en hayırlı hizmetleri yapmaya devam edecektir. Paylaşmaya ve şükretmeye en çok değer verdiğimiz bu ayda fakir-fukara ve garip-gurabanın sevinci olmaya çalışacak, ülkemizde ve ihtiyaç olan yerlerde iyilik faaliyetlerinde bulunacağız. Kardeşlerimizin içtenlikle yaptıkları dualara ortak olacağız. Türkiye Diyanet Vakfımız yurtdışında 14 ülkede 25 eğitim projesiyle 10 binin üzerinde öğrenciye, ülkemizde yurtdışından gelen 5 binin üzerinde öğrenciye yurtiçinden de binlerce öğrencimize eğitim desteği vermektedir. Eğitim desteği verdiğimiz öğrenciler kendi ülkelerinde Türkiye’mizin gönüllü elçiliğini yapmaktadırlar. Bundan sonrada inşallah yapmaya devam edecekler. Onlar ülkelerinde, ülkemizin cömertliğini anlatıyorlar. Yurt dışına gittiğimiz yerlerde, kurban götürdüğümüz Ramazan yardımı götürdüğümüz yerlerde sadece bir yardım değil, sadece bir kurban eti değil ülkemizin bayrağını, milletimizin cömertliğini götürüyoruz. Türkiye Diyanet Vakfı bunun için çok önemli.”

“Türkiye Diyanet Vakfı bünyesinde “Zekât Müdürlüğü” kurduk”

Başkan Erbaş,  zekât verecek olan vatandaşlara en güzel şekilde rehberlik yapmak ve zekâtlarla muhtaçları buluşturmak için Türkiye Diyanet Vakfı bünyesinde “Zekât Müdürlüğü” kurduklarını belirterek , “Yüce dinimizin ilkelerine, zekât ibadetinin hükümlerine tam bir bağlılıkla ve büyük bir titizlik içinde zekât hizmetlerini yerine getirmeye devam edeceğiz inşallah. Vakfımız kanalıyla ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmak isteyen vatandaşlarımız, Ramazan ayı boyunca zekat, fitre, fidye, sadaka, gıda paketi, bayramlık kıyafet, iftarlık-kumanya gibi bağışlarını www.tdv.org ve bagis.tdv.org adreslerinden online yapabileceği gibi il ve ilçe müftülükleri, Türkiye Diyanet Vakfı şubeleri, tüm PTT şubeleri ve anlaşmalı bankalar aracılığıyla da yapabileceklerdir.” diye konuştu.  

“Medyada ve dijital ortamlarda İslam’la ilgili program yapanların sahih bilgiye bağlı kalmalarını istirham ediyorum”

Ramazan ayında, medya organlarına ve mensuplarına da büyük görevler düştüğüne dikkat çeken Başkan Erbaş, şunları söyledi:

“Medyada ve dijital ortamlarda yüce dinimiz İslam’la veya başta oruç olmak üzere ibadetlerle ilgili yazan, konuşan, program yapan herkesten sahih bilgiye bağlı kalmalarını istirham ediyorum. Sorumluluk bilinciyle hareket etmelerini, yanlış, zayıf, mesnetsiz bilgilerden kaçınmalarını istiyorum. Gereksiz konular ve tartışmalarla milletimizin zihinlerini meşgul etmemelerini, fitne ve tefrikaya sebep olabilecek her türlü tutum ve davranıştan uzak durmalarını özellikle rica ediyorum. Şunu da açıkça ifade etmek isterim ki, başta Din İşleri Yüksek Kurulumuz olmak üzere müftülüklerimiz ve mensuplarımız, dinimiz ve değerlerimizle ilgili yayın ve faaliyet yapmak isteyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara rehberlik etmeye, katkı sunmaya ve destek olmaya her zamanki gibi hazırdır. Yeter ki iyi niyetle güzel işler yapma gayesi ve gayreti içerisinde olalım. Aziz milletimizden de, görsel medyada, sosyal medyada ve dijital ortamlarda, kaynağı belli olmayan, tartışma, çatışma, fitne ve tefrikaya dayalı içerik ve söylemlere itibar etmemelerini özellikle istirham ediyorum.”

“Teravih namazlarımızı evlerimizde kılmanın daha uygun olduğuna karar verdik”

Teravih namazlarının camilerde kılınmasıyla ilgili alınan kararı da paylaşan Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

“Maalesef yaşadığımız salgın tehlikesi devam ediyor. İnsanlık olarak bu salgından kurtulamadık. Vaka ve vefat sayılarımız artmaya devam ediyor. Dolayısıyla yaptığımız çok yönlü değerlendirmeler ve sağlık bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin yetkili organlarıyla yaptığımız çok yönlü istişareler neticesinde mevcut şartlarda teravih namazlarımızı camilerde değil evlerimizde kılmanın daha uygun olduğuna karar verdik. Elbette gönlümüz istiyordu ki teravih namazlarımızı camilerimizde kılalım. Çoluğumuzla, çocuğunuzla o coşkuyu camilerde yaşayalım. Ancak salgın hastalık tehlikesi, teravih namazının da uzun süre kapalı mekânda kalmayı gerektirmesi, belirti göstermeyen vakaların varlığı gibi nedenlerden dolayı teravih namazlarımızı evlerimizde kılacağız. Tabi acı ve üzücü böyle bir duyuruyu yapmak benim için gerçekten çok acı ama sağlık çok önemli Biliyoruz ki Yüce dinimiz İslam’a göre insan sağlığı çok önceliklidir. Dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak tek bir kişinin sağlığını tehlikeye atmak büyük bir vebaldir.”

Ramazan’a özel bir ibadet olan teravih namazının cemaatle evlerde de kılınabileceğinin altını çizen Başkan Erbaş, “Cemaatle kılamıyorsak ferdi olarak kılalım. Böylece bu salgın şartlarında evlerimizde çok güzel bir ibadet ortamı da oluşturmuş oluruz.  İnşallah hep beraber evlerimizde ailemiz ve çocuklarımızla bu güzel ibadet yerine getirerek, camilerde buluşamamanın hüznünü bir nebze de olsa gidermeye çalışırız.” değerlendirmesinde bulundu. 

Başkan Erbaş, bu süreçte salgının seyrine göre camilerde teravih namazı kılabilme imkânı olduğu takdirde bunun da kararını alıp vatandaşlarla paylaşacaklarını kaydetti. 

“Oruçlu iken aşı olabilir miyiz?”

Vatandaşlardan “Oruçlu iken aşı olabilir miyiz?” şeklinde sorular aldıklarını ifade eden Başkan Erbaş, “Din İşleri Yüksek Kurulumuzun da açıkladığı gibi, gerektiğinde oruçlu iken aşı olmakta bir sakınca yoktur ve bu durum orucu bozmaz.” ifadelerini kullandı.

Başkan Erbaş, sözlerini şu niyazla tamamladı: “Ramazan ayının kalplerimize huzur, hanelerimize bereket, ailemize, ülkemize ve İslâm âlemine hayırlar getirmesini, insanlığın hidayet ve barışına vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum.” 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu